Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Osmanlı Dönemi Kadın Hareketler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
мєŁєqîм
Pire
Pire
мєŁєqîм


Mesaj Sayısı : 116
Yer : Sweden
Yaş : 33
Cinsiyet : Kadın

Osmanlı Dönemi Kadın Hareketler Empty
MesajKonu: Osmanlı Dönemi Kadın Hareketler   Osmanlı Dönemi Kadın Hareketler I_icon_minitimePtsi Ocak 25, 2010 8:03 pm

Osmanlı devletinde ‘kadının’ yeri hem toplumun yazısız kurallarıyla hem de devletin resmi organlarınca denetleniyordu. Bab-ı Ali 16 yy dan 20yy dek kentli kadınların giyebileceği renkleri, peçelerinin uzunluğunu, feracelerinin kalınlığını hatta mantolarının astarında kullanılacak kumaşın türünü dahi çıkardığı fermanlarla düzenliyorlardı. Islahatcı yani yenilikçi olarak kabul edilen padişahlar zamanında da durum değişmemiş hatta var olan kadınlarla ilgili haklar daha da sınırlandırılmıştı.

III.Selim ve II.Mahmut zamanına baktığımızda bu durumu daha iyi anlıyabiliriz. Pek çok araştırmacıya göre bu ıslahatcı padişahlar döneminde kadınlarla ilgili konuların daha şiddetli kararlarla sınırlandırılmasının nedeni yapılan diğer yeniliklere hoş bakmayan ve sürekli eleştiren kesime devletin ‘kadın’ konusunda ne kadar hassas olduğunu göstermekti.

Kadınlarla ilgili bu değişmez tutumun ilk Tanzimat fermanıyla yumaşadığını görüyoruz bu fermanla Osmanlı devletinde kadınlara sınırlı da olsa bazı haklar tanınmıştır. Fakat bu atılımlar da çoğunlukla İstanbul, Selanik gibi büyük şehirlerde uygulanmıştır. Kadınlarla ilgili gerçek adımlar kendini II. Meşrutiyet döneminde ortaya koyar. Bu dönemin önceki dönemden en büyük farkı devletin ve kimi erkek aydınların yanında kadınların da kendi mücadeleleri için uğraş vermeleridir.
BEYAZ KONFERANSLAR
Yıl 1911, İstanbul’da bir konaktayız. Konağın bir salonu yapılacak bu konferanslar için baştan aşağı beyaz renge bürünmüş. Tavandan duvarlara,döşemelerden perdelere, mobilyalardan dinleyicilerin oturacağı iskemlelere kadar her taraf bembeyaz.

Konferanslar İstanbul’da bir paşa yahut bürokrat kızı olduğu tahmin edilen B.P.’nin (kimliği tespit edilememiş) uğraşları sonucu gerçekleşiyor. Konferansları veren Fatma Nesibe Hanım adında geniş bir sosyoloji ve tarih bilgisine sahip bir hanımefendi.

Fatma Nesibe Hanım’ı dinlemek için konağa gelen dinleyiciler de beyaz renk giyinmiş ve beyaz renk başörtüsü takmışlar. Konferans konuları kadınlara yönelik. Kadınların karşı karşıya kaldıkları sorunlar,nedenleri ve çareleri oluşturuyor konuları. Oldukça modern görüşler ileriye sürülen bu konferanslar da konferans metinlerinden Fatma Nesibe Hanım’ın hitabet yeteniğinin çok güçlü olduğunu anlıyoruz. Araştırmalara göre en az on kere tekrarlanmış olan bu konferansların metinleri zamanın ‘KADIN’ isimli kadınlara yönelik dergisinde yayınlanmış.

MÜDAFAA-İ HUKUK-U NİSVAN CEMİYETİ
Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti yani Osmanlı Kadınının Hakkını Savunma Derneği 28 mayıs 1913’te kuruldu. Kurucusu Ulviye Mevlan Civelek Hanım’dı (1893-1964).

1893 yılında Suriye’de doğan Ulviye Mevlan küçük yaşta saraya getirildi ve saray terbiyesi aldı. Saray adetlerine uygun olarak yaşlı bir erkekle evlendirildi. Fakat bu evliliğin gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra dul kaldı. İkinci evliliğini yapmadan dergicilikle uğraşmaya başladı.

Yirmi yaşındayken ‘Kadınlar Dünyası’ isimli dergiyi çıkarmaya başladı. Kadınlar Dünyası dergisi kadın dergileri içerisinde dönemin en önemli dergisidir diyebiliriz. Derginin açıkca feminist yaklaşımları göze çarpıyordu.

Ulviye Mevlan ikinci evliliğini dönemin ünlü gazetecilerinden Rıfat Mevlan ile yaptı. ******’e muhalefet ettiği için sürgüne göndirilen Rıfat Mevlan’dan ayrıldıktan bir süre sonra Ali Civelek’le tanıştı. Ali Civelek tıp eğitimi görmek için Antakya’dan İstanbul’a gelmiş Ulviye Mevlan’dan on yaş küçük bir gençti. Tanışmalarından kısa bir süre sonra aileleri pek onaylamasa da evlendiler. Ailelerin onaylamadığı bu evlilik 1964’e dek yani Ulviye Mevlan ölene kadar mutluluk içerisinde sürdü. Ali Civelek eşinin vefatının ardından onun hatırasını yaşatmak için çeşitli çalışmalar yaptı. Memleketi olan Antakya’daki bir sokağa Ulviye Hanım’ın yeni soyadını kullarak ‘Ulviye Civelek’ ismini verdirdi. Yine bu sokakta bulunan bir kiliseyi restore ettirerek kütüphane haline getirip belediyeye bağışladı.

Ulviye Mevalan’ın yayına başlattığı ‘Kadınlar Dünyası’ isimli dergi 4 nisan 1913’ten 1921’e dek I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yüzünden kesintilere uğrasada yayın hayatını sürdürdü. Ulviye Mevlan tüm olumsuz şartlara rağmen derginin çıkması için maddi manevi uğraştı.
Derginin maddi sıkıntısı dolayısıyla mücevherlerini dahi bozdurduğu bilinmektedir. Dergideki kimi makalelerin yanında baş makaleyide yazan Mevlan’ın amacı Türk kadınını bulunduğu kötü durumundan kurtarmaktı. Toplumda kadının sadece dişi olma özelliğiyle bulunmasına savaş açmıştı.

Kadınlar Dünyası dergisinin ilk yüz sayısı günlük olarak daha sonraki sayıları haftalık olarak çıkarıldı. Derginin tüm yazarları kadınlardan oluşuyordu. Bu bir tesadüf değil ilkeydi. ‘ Hukukumuz hukuk-ı umumiye arasında tanınmadıkça, kadın erkek her nevi mesaide iştirak kabul olmadıkça, Kadınlar Dünyası sayfalarını erkeklere açmaz’ böylece kadınların hak ve hukuku tanınmadıkça erkeklerin yazılarına yer verilmeyeceği ilkesi kabul edilmiş oldu.

Dergi aynı zamanda 28 mayıs 1913’te açılan Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti’nin resmi yayın organıydı. Feminist olduğunu açıkca dile getiren dergi ‘feminist’ sözcüğününü de kullanmaktan çekinmemiştir. 19 şubat 1921’de(sayı 194-Cool Nimet Cemil bu konudaki ‘... Bir çok mühim şeyler vardır kiher millette mevcud olduğu halde ismi hatta tercümesi bile yoktur. (telgraf,otıbobil,vapur vb.) Binaanaleyh, nisailik, nisaiyyun tabirlerine hiç ihtiyaç hissetmiyoruz. Feminizm kelimesini aynen kullanmayı tercih ederiz.varsın lisanımıza bir ecnebi kelme daha girmiş olsun ne zararı var. Yalnız feminizimin varlığı ve gerekliliği kabil-i inkar değildir’ açıklamasıyla konuyu izah etmiştir.

Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-i Nisvan Cemiyeti (Osmanlı Kadının Hakkını Savunma Derneği) din ve mezhep ayrımcılığına gitmeden her kadının hakkını savunan ve arayan, eşit hak mücadelesini savunan bir cemiyetti. Cemiyet Türkçe bilmeyen kadınlara dahi açıktı. Kadınlara yol göstermeyi ve onlara toplumda yeni roller biçmeyi amaçlıyordu. Kurucusu daha önce de belirtiğimiz gibi Ulviye Mevalan’dı.

Yönetim kurulunun her hafta toplanması gerektiği ilkeleri arasındaydı. Kadınların çalışma hayatına girebilmeleri,eğitim alabilmeleri için uğraştı. Aile içinde kadının durumunu tartıştı. Kadınların çalışabilmeleri için bir terzievi açıldı. Kamu kurumlarına girebilme için mücadeleler verdi. Yaptığı çalışmalar sonunda bir eğitimci olan Belkıs Şevket’in uçağa binmesini sağladı. Böylece Belkıs Şevket uçağa binen ve fotoğrafı yayınlanan İslam dünyasındaki ilk kadın oldu. 18 kasım 1913’te Teyyare Okulundan Fethi Bey’in kullandığı uçakla uçtu. Yine ilk kez telefon idaresine cemiyetin cabalarıyla çalışmak için kadınlar sokuldu.

II. Meşrutiyet döneminde daha pek çok kadın cemiyetleri kuruldu ve kadın dergileri yayınlandı. Fakat Ulviye Mevlan Civelek ve Fatma Nesibe Hanım öne çıkan belirgin feminist taraflarıyla yazımızın konusunu teşkil etti. Onların ve diğer kadın teşkilatlarının çalışmaları cumhuriyet dönemine farklı dernek ve dergiler şeklinde intikal etti.

Osmanlı Kadın Hareketi denince akla gelen ilk isimlerden biri Ulviye Mevlan. 1913 yılında çıkardığı Kadınlar Dünyası dergisi için tüm maddi manevi varlığını seferber edip, derginin sahibi ve başyazarı olarak sorumluluk üstlenen Ulviye Mevlan, Osmanlı Müdafaa-ı Hukuk-u Nisvan Cemiyeti'ni de kurdu. Ulviye Mevlan ile ilgili bugüne ulaşan bilgilerin büyük çoğunluğunda Serpil Çakır'ın emeği var. Çakır'ın araştırmalarına konu ettiği bir diğer isim Nezihe Muhiddin. Kadınlar Halk Fırkası'nın kuruluşuna öncülük eden ve bir dönem Kadın Birliği'nin başkanlığını yürüten Nezihe Muhiddin'in külliyatı bugün Yaprak Zihnioğlu'nun hazırladığı “Nezihe Muhiddin/Bütün Eserleri” adıyla dört cilt halinde Kitap Yayınevi tarafından yayınlanıyor. Serpil Çakır'ın Ulviye Mevlan ve Nezihe Muhiddin başta olmak üzere bir çok yayınlanmış makalesi ve Metis Yayınları arasından çıkan "Osmanlı Kadın Hareketi", Sel Yayıncılık tarafından yayınlanan, Necla Akgökçe ile birlikte hazırladığı "Kadın Araştırmalarında Yöntem" isimli bir kitabı bulunuyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Osmanlı Dönemi Kadın Hareketler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Osmanlı Padişahlarının Ölüm Sebepleri
» Osmanlı Arşivinden Çıkan Kıtlık Yardımı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Türk Tarihi Bölümü :: Osmanlı Tarihi-
Buraya geçin: